21 Mayıs 2012 Pazartesi

 Güney kore'nin eğitimi :   (çinça nomu nomu nomu zor :( )




Beklendiği üzere, Güney Kore’de eğitim sistemi teknoloji kullanımı açısından fena halde gelişmiş.

Güney Kore, tüm ilk ve ortaöğretim okullarında yüksek hızlı fiber optik geniş bant internet erişiminin olduğu dünyadaki ilk ülkeymiş. Okullarda dijital ders kitapları kullanan dünyanın ilk ülkesi de yine Güney Kore olmuş.

Okul yılı bizdeki ve dünyanın çoğu ülkesindeki gibi Eylül’de değil, Mart’ta başlıyor Kore’de.

Güney Kore’de öğrenci olmak çook zor ve çoook sıkıcı bana göre.

İlkokul süresi Güney Kore’de 6 sene. Çocuklar 3. sınıf itibariyle İngilizce öğrenmeye başlıyorlar.

Öğrenciler kaç saatlerini okulda geçiriyor dersiniz? İlkokuldaysa 5 saat, ortaokuldaysa 8 saat, lisedeyse 12 saat !
Öğrencilerin okul dışında bir de özel akademilere gidip ve ek dersler alması Kore’de yaygın görünüyor. İngilizce’den matematiğe, bilimden kompozisyon yazmaya, piyanodan Çin kaligrafisine ne ararsanız var akademilerde.

Üniversiteye girmek için lisede öğrenciler her sömestir bir test almak, ayrıca lise son sınıfta da merkezi bir sınava girmek zorundalar, nam-ı diğer "ölüm-kalım sınavı". Okuduğum kaynaklar yanlış değilse, üniversite giriş sınavı tam 9.5 saat sürüyor!
Tüm bu mücadele, daha iyi bir üniversiteye girmek ve rekabetin akıl almaz boyutlarda olduğu Kore’de daha iyi bir hayat kurabilmek için.

OECD ülkelerindeki, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin mutluluk düzeyini karşılaştıran bir araştırmaya göre; Güney Kore son sırada!



Güney Kore, dünyada intihar oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri. Toplum liderleri (eski cumhurbaşkanı mesela) ve ünlüler arasında da yaygın intihar, bu yüzden ekstra göze çarpıyor Kore’deki bu intihar eğilimi. 
Elimdeki az veriye baktım, bunun nedenlerine dair biraz beyin jimnastiği yaptım. Durumu "Korelilerin çok rekabetçi bir ortamda yaşamalarına, mükemmelliyetçi yapılarına, güçlü toplumsal bağlara ve bunlarla gelen büyük yüke" bağladım





Okula başladıktan sonra hayat...  









• Okula başladığın andan itibaren köpek gibi çalışmak zorundasın. Ders çalışmak, okulda başarılı olmak yetse iyi. Ağır sınavlara gireceksin; performans anksiyetesi yaşamak, sınav günü hasta olmak gibi lükslerin yok (Üniversite sınav sonuçlarının açıklandığı Aralık ayı intihar oranı tavan yapıyormuş).

• İyi bir üniversiteye girdin diyelim. Yetti mi, yetmedi. Güzel olmak zorundasın (“Estetikliler cenneti” ülkelerin başında geliyor Güney Kore). Bir ameliyattan değil, bir dizi ameliyattan bahsediyoruz burada. İş ve görücü mülakatlarında elenmemek için, güzellik mühim şey!)

• Ameliyatla hadi gözü, elmacık kemikleri, dudakları düzelttin. Vücut ne olacak? Sağlıklı beslenme ve düzenli spor şart! (Bayıldığımız Koreli oyuncuların o vücutlara ulaşmak için günün 6 saatini spor salonunda geçirdikleri söyleniyor. Değer mi Gongcuum, gel ben sana bakarım:P. Kızların neredeyse tamamı sıfır beden, oğlanlar onlardan iri değil. Yaşlılar bile şişman değil yahu; haftasonu dağ bayır yürüyüp duruyorlarmış. Böyle bir ülke işte Kore, tüm güzel gün hayalleri emekliliğe bağlanmış).

• Okulda iyi kötü başarıya ulaştın, tekvandodan piyanoya bir dizi sportif ve sanatsal becerin var, tipi topladın, fena olmayan bir işe girdin. Unutma! Tüm bu çaba, Batılılar gibi bireysel çıkarların için değil sadece; ülken, milletin, ailen için aynı zamanda. Sabah 6’da kalkacak, iş bitene kadar çalışacaksın. Çalıştığın şirket iyi olursa, ülken iyi olur! Fazla mesai kavramını zaten aklına bile getirmiyorsun, çünkü ciddi bir milli kalkınma bilinci yerleştirdiler sana.

• Şimdi sınıfına uygun bir eş bulma zamanı. Ailenin onaylamayacağı birine gönlünü kaptırma boşuna, muhtemel kazanamayacağın bir savaşta gereksiz yıpranırsın! En güzeli yılda 10-15 bin dolar masraf yapıp, ‘eş bulma ajanslarından‘ kendine uygun bir karı/koca ayarlamak. (Kore'de evlenemeyen orta yaş üstü erkekler Vietnam, Kamboçya, Filipinlerde yine ajanslar aracılığıyla evleniyormuş).

• Bitti mi? Yok canım, daha yeni başlıyoruz:) Önünde 30-40 yıl sürecek bir iş hayatı var. Çocuklar büyüyecek, onların ‘akademi’ masrafları, ameliyat paraları… Bu arada sana vaktiyle yatırım yapmış ebeveynler artık emekli, ilgilenmemek olmaz (Toplumsal bağların çok güçlü olduğu bir ülke Kore. Aile ve toplumun onayını almak çok önemli. Onur, gurur gibi kavramlar da içlerine işlemiş. Toplumun onaylamadığı, kusurlu bir insan olmak zor Kore’de. Olur da hata yaparsan, toplumun dışına itilirsin).

Koreliler soju içip küfelik olmasın da, ben mi olayım? Koreliler intihar etmesin de, biz mi edelim? 'Fakir ama mutlu' kadar, 'zengin ve mutlu' da yalan. Doğru düzgün bir hayatın sırrı DENGE tutturmak bana göre. 



En iyisi biz halimize şükredelim :)





Hiç yorum yok: